playstation oynayan kız

olamadım. zaten pek ümitli değildim. zira benim en başarılı olduğum oyun mario'dur. onda da üçüncü kısma gelmek en büyük başarım. zaten bi şeyden çabuk sıkılırım. bu tarz oyunlar bende stres yapıyor. neyse. her şey eşimin, ilk evlendiğimiz zamanlarda "her zaman playstation oynayan bir sevgilim olsun isterdim, öğren de bi el atak" demesiyle başladı. densiz. aslında o an o konsolu ona yedirmeyi planlıyordum ama kıskanç kadın martavalı işitmemek için duymazdan geldim. zira alışkındım patavatsızlıklarına ve benim ona haddini her daim bildirmelerime. sevgili olduğumuz ilk zamanlarda izlediğimiz truva filminde her defasında ama herrr defasında "üff helen'de ne kadın ama lan" minvali cümleler kurması ve benim en sonunda "brad pitt ve orlando bloom'un olduğu bir filmde şansını zorlama bence, aklını alırım" dememle sesini kesmesi gibi mesela. neyse konumuz bu değil. tv'nin karşısına bir sandalye koydu ve konsolu elime tutuşturdu. tuhaf şekilleri çözmemde yardımcı oldu. alıştırmalarla adamı kontrol etmeyi öğretmeye çalıştı. bi kere büyük bir sorun vardı benim açımdan, tuşlara bakmadan nasıl basacaktım? üstün çabalarımla çözdüm olayı neyse ki. ama yok, olmadı. ben sağa yollamaya çalışıyorum adamı, adam sola gidiyor, tuhaf tuhaf hareketler yapıyordu. arada konsol titriyordu ve ben panik yapıyordum. eşim de yanımdaki koltuğa uzanmış, vazgeçmiş halde ne kadar saçmalayabileceğimi izleyip halime gülüyordu. en sonunda pes ettim. -bence bu adam gerizekalı. sağa basıyorum sola gidiyor salak. gerizekalının tekini vermişsin bana. -gerizekalı dediğin adam messi yalnız. -messi olması gerizekalı olmadığı manasına gelmez. ronaldo verseydin bana böyle olmazdı. sonuç olarak ronaldo'nun da gerizekalı olduğunu tescilledim. asla ve zinhar becereksizliğime bok sürdürmem. baktım hala gülüyor, hemen klasik ama etkili bir manevra ile konuyu uzaklaştırdım. trip. -git de playstation oynayan kız bul kendine taağm mı! sonuç olarak kendine sövüyordu en son. işte böyle kendine sövdürürler adama. ben diyor muyum hiç, "hep benle romantik komedi izleyen bi sevgilim olsun isterdim!" diye. demem, neden? sevmiyorum çünkü o filmleri. ama asıl fikri anladınız, biliyorum. bu arada sırf o istedi diye öğrenmek istemedim elbette. bu kadar zevk alınan oyun nasıl bir şeymiş ben de merak etmiştim. fakat bu oyundan alınan zevki bir türlü anlayamadım. gol yiyosun falan çok sinir bozucu. ben kendi kaleme gol attım aq. ne bilem ben hangisi benim kaleci.

şöyle bir anım var. kuzenim ve ben mortal kombat oynamak için PlayStation salonuna gitmiştik. çıkışta tam hesabı öderken arkadaki bir erkek şöyle dedi "lan olum buraya kızlarda mı geliyormuş?" erkekler bizimde eğlenmeye hakkımız var..

Olur olur oynarız severiz

Ah uncharted üzümlü kekim

kadınlar tarafından gerçekleştirilen ve hiç garip olmayan bir eylem.

Cinsiyetin anlamının olmadığı bi durumu erkekler gibi yapalıbilen kadındır. Arkadaşlar bu "y " kromozomu varlığı özel yetenek falan yüklemiyor. Kadın erkek ayrımını her durumda konuşmaya ne gerek var allasen.

Hiç düşünmeden evlenme teklif edilmesi gereken kızdır. Düşünsene evde PlayStation oynuyorsun diye sana çemkirmek yerine eşlik ediyor. Hayali bile güzel. Ne kadar çok eğlenilir bu kızla. Gerçekten böyle bir şey olabilir mi ya?

Biri öğretsin de biz de oynayalım

Hiç oynamadım, oynamayı bilmiyorum bilsem bile büyük ihtimalle sinir krizleri geçiririm kaybettiğim zamanlar. Öğretmek isteyen babayiğit olursa dm dm

PlayStationdan sayılır mı bilmem de eskiden şu meşhur hatunlu araba yarışlarını oynardık. Çok hoşuma giderdi.